Hollanda 1. Ligi (Eredivisie) grubu Fortuna Sittard’ın Türk oyuncusu Oğuzhan Özyakup, Türkiye’de yaşadığı muvaffakiyetleri Hollanda’da da yaşamak istediğini söyledi.
“Türkiye’de yaptıklarımı Hollanda’da da yapmak istiyorum”
Fortuna Sittard’daki birinci özel röportajını AA muhabirine veren Oğuzhan Özyakup, “Çok şükür düzgünüm. Hollanda, doğup büyüdüğüm, ailemin, arkadaşlarımın olduğu yer. 4 sene İngiltere ve 10 sene Türkiye’de oynadım, 14 sene sonra meskene geldim. Memnunum, huzurluyum. Hollanda’da hayat bir tık daha sakin, İstanbul ağır, yalnızca futbol değil, her şey yüksek tempoda. Hollanda’da doğup büyüdüğüm için Türkiye’de yaptıklarımı Hollanda’da da yapmak istiyorum. Onun için değerli olan Fortuna ile çıkış yakalamak, ekibi stabil, uygun bir yere getirmek. Bunu başarabilirsek, bu dönemden sonra neler olabilir diye bakacağız.” sözlerini kullandı.
“Bu sene Avrupa play-off’una kalmak istiyoruz”
Avrupa kupalarına katılma maksatlarının bulunduğunu belirten tecrübeli futbolcu, “Buraya gelmeden evvel Fortuna her sene ligde kalmaya oynayan bir gruptu. Geçen sene bunu değiştirmeye çalıştık, 5-6 hafta evvel ligde kalmayı garantiledik. Bu sene Avrupa play-off’una kalmak istiyoruz. Lige güzel başladığımız için çabucak üstlere bakmaya gerek yok, en kıymetli maksat ligde kalmak. Feyenoord deplasmanında ve Ajax ile berabere kaldık, öbür maçlarımızda puanlar aldık. Bu türlü olunca üstlere bakıyorsunuz ancak hiçbir vakit ana gayeden uzaklaşmamak gerek. Hollanda’da 5 ve 8. sıra ortasındakiler Avrupa’ya gitmek için play-off oynuyorlar. Ona ulaşabilirsek çok hoş olur.” biçiminde konuştu.
“Beşiktaş Stadı’ndaki atmosfer inanılmaz”
“Türkiye’deki taraftar atmosferini burada daima soruyorlar.” kelamlarını kullanan Oğuzhan, “10 sene Türkiye’de oynadım, Üstün Lig Hollanda’da yayımlanmıyordu fakat birinci defa bu dönem yayımlanıyor. Hollanda’da herkes Türk Ligi’ni birinci kere yakından gördüğü için ‘Atmosfer nasıl?’ diye sorup duruyor. Herkese anlatıyorum, bilhassa bizim Beşiktaş Stadı’ndaki atmosfer inanılmaz. Nitekim gidip görmek gerek. Herkesi çok özledim, grup arkadaşlarımı, çalışanları, taraftarları. İnşallah onlar için çok hoş bir dönem olur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Chamberlain performans manasında çok büyük sürpriz yapabilir”
Oğuzhan, Arsenal periyodunu yakından bildiği Beşiktaş’ın yeni transferi Alex Oxlade-Chamberlain hakkında şu sözleri kullandı:
“Bana nazaran Beşiktaş’ta Chamberlain çok yeterli bir futbolcu. Son devirde çok sakatlık yaşadı ancak evvelce tanıdığım için Burak ağabey ile bu mevzuyu konuşmuştuk. Bana nazaran Chamberlain’de beklenti öbür futbolculara nazaran daha farklı. Tadic, Zaha, Dzeko geldi, bu isimler biraz daha büyük olabilir fakat Chamberlain performans manasında çok büyük sürpriz yapabilir.”
“Bir topluluğa çalım atmak için transfer yapmak bana nazaran hakikat değil”
Büyük transferlerin her vakit muvaffakiyet getirmediğinin altını çizen Oğuzhan, Üstün Lig’deki şampiyonluk yarışı hakkında şunları kaydetti:
“Beşiktaş’taki devrimizden örnek vermem gerekirse, iki sene üst üste şampiyon olduk. Sonraki dönemde biz de büyük bütçeli transferler yaptık ancak dördüncü olduk. Büyük isimler değerli ancak en kıymetlisi değil. Grup ruhu çok değerli. Geçen sene Galatasaray’da çok uygun bir ortam olduğu dışarıdan da görülüyordu, maçlara da yansıyordu. Galatasaray’da çok büyük futbolcular var fakat şimdi 2-3 maç oldu, ‘şu şampiyon olur’ diyemezsiniz. Beşiktaş çok gerçek transferler yaptı. Geçen sene bilhassa Şenol hoca geldikten sonra inanılmaz bir yarışa girdi. Üç kulübün de talihleri eşit lakin gönlüm olağan ki Beşiktaş’ın şampiyon olmasını ister. Bunların hepsini yaşadığım için, o iki şampiyonluktan sonra bize 5-6 çok büyük isim geldi lakin o fark etmiyor. Ekip ruhu kaybolunca bu alana da yansıyor. Türk basınını son devirde fazla takip etmiyorum ancak arkadaşlarım daima söylüyor, ‘Fenerbahçe ondan kaptı, Galatasaray ondan kaptı.’ Bunlar bana nazaran çok gereksiz şeyler. Tahminen benim haddime değil yorum yapmak fakat çok gerekli değil zira her kadronun kendine nazaran bütçesi var. Bir ekibin sağ beke, başkasının sol açığa, bunlar farklı şeyler. Bir topluluğa çalım atmak için transfer yapmak bana nazaran yanlışsız değil. Herkesin gayeleri farklı olağan. Umarım dönem sonu Beşiktaş şampiyon olur.”
Oğuzhan’ın golcü seçimi
Beşiktaş’ın eski kaptanlarından Oğuzhan Özyakup, “Asist yapmayı seven bir oyuncusun. Icardi mi, Dzeko mu, Aboubakar mı? Hangisiyle birlikte oynamak isterdin?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Icardi’yi inanılmaz çok beğeniyorum. Bilhassa geçen dönem ligin son maçlarında ve Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray için inanılmaz ehemmiyeti var. Bazen derler ya ‘Tek başına maçı alır’ diye Icardi hakikaten bunu yaptı ancak benim için Aboubakar’ın yeri çok farklı. 3-4 sene birlikte oynadık, yakından gördüğüm, neler yapabileceğini bildiğim için ve ikimiz birbirimizi çok âlâ anladığımız için Aboubakar benim için çok farklı.”
“Burak ağabey Beşiktaş’a hazırlıklı gitti”
Oğuzhan, Beşiktaş’tan sonra Fortuna Sittard’da da birlikte oynadıkları ve artık Beşiktaş’ta yardımcı antrenörlük misyonunu yürüten Burak Yılmaz’ın başarılı olacağına inandığının altını çizerek, “Burak ağabey sonuçta artık Burak hocam demem gerekiyor. O da burada hem oyuncu hem hoca üzereydi. Hollanda’da çok fazla genç oyuncu var, Burak ağabey onlar için bir fırsattı. Herkes bunun farkındaydı. Burada herkese çok yardımcı oldu. Artık hoca olarak çok yakıştırıyorum, çok hoş duruyor. Hem ondan hem Beşiktaş’taki eski kadro arkadaşlarımdan hoş şeyler duyuyorum. Burak ağabey, geçen sene buradayken bile hocalığa fazla ağırlaşıyordu. Taktik, teknik her bahiste tahlil yapıyordu, Burak ağabey Beşiktaş’a hazırlıklı gitti.” tabirlerini kullandı.
Deneyimli futbolcu, “Burak Yılmaz’ı Beşiktaş teknik yöneticisi olarak görebilir miyiz?” sorusunu, “Neden olmasın. Herkesin amacı var. Bence Burak ağabeyin de o denli gayeleri vardır. Tahminen daha büyük amaçları de olabilir. İnandığın sürece her şey mümkün.” biçiminde yanıtladı.
“Avrupa Şampiyonası’na gideceğimizi düşünüyorum”
Bugün Belçika’da Japonya ile hazırlık maçında karşı karşıya gelecek A Ulusal Kadro’nun, EURO 2024 talihini da pahalandıran ulusal futbolcu, “Gördüğüm kadarıyla kümede durumumuz çok uygun. Ermenistan’ı natürel ki konutta yenmen gerekiyordu herkes bunun farkında lakin Ermenistan’ı deplasmanda yendin, konutta berabere kaldın olabilir. Hala Hırvatistan ile birlikte en büyük aday sensin. Panik yapmaya gerek yok, daha evvel de bunu söylemek istedim, Türkiye’deki hisler, hisler ya çok fazla ya da az oluyor. Panik yapmaya gerek yok her türlü Avrupa Şampiyonası’na gideceğimizi düşünüyorum, nitekim de hissediyorum.” halinde konuştu.
Oğuzhan Özyakup, “Yeniden ulusal ekibe dönmeyi hedefliyor musun?” sorusuna, “İnşallah. Benim için en değerli olan şey tekrar memnun olmak ve her maçı oynamak. Bunu geçen dönem da hissettim. Beşiktaş’ta son iki dönemimde her maç oynamadım, üzerine geçen dönem buraya gelip bir anda her maçta oynamaya başladım ve ağrılarım oldu. Onu çözmeye çalıştık ve çözüldü de. İnşallah bu dönem sakatlanmadan hoş bir dönem olur. Ondan sonra geleceğe bakarız.” cevabını verdi.
“Türkiye’deki beklenti, baskı, hisler ya çok fazla ya çok az”
Oğuzhan, “Beşiktaş’taki son periyodunda seni biraz daha mutsuz gördük. Bunun sebepleri neydi?” sorusunu, “Bir futbolcu için, futbolu tüm hayatı üzere görebilirsiniz, bilhassa Türkiye’de. Hollanda’da mesela güç bir periyot ya da yenilgiden sonra her şey durmuyor, hayat devam ediyor. Türkiye’de bu farklı. 10 sene Türkiye’nin en büyük kulübünde oynadıktan sonra Hollanda bir tık daha rahat. O manada hoş oldu. Geçen sene Burak ağabey ve Doğan ile hoş bir ortam vardı. Türkiye’den büsbütün kopmamıştık ancak artık ikisi de gitti lakin sonuçta burada Işıtan ağabey ile hoş şeyler yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’deki hisler ya çok yeterli ya çok makus. Hiçbir vakit orta yolu bulamıyoruz. Bu futbolcuların üzerinde fazla baskı oluşturabiliyor ancak Hollanda genel manada çok rahat bir ülke olduğu için burada futbol manasında baskı biraz daha az.” biçiminde yanıtladı.
“Beşiktaş’ta son 2 sene benim için performans manasında yeterli geçmedi”
Oğuzhan Özyakup, baskının kendisini olumsuz etkileyip etkilemediği istikametindeki bir soruya ise şu cevabı verdi:
“7-8 sene Beşiktaş’ta oynadıktan sonra baskıyı fazla hissetmiyorsunuz fakat daha çok kendi performansını değerlendiriyorsun ve o hususta biraz zorlandım. Zira çok ekstra performanstan sonra sıkıntı bir periyoda girince o devirden ne kadar çabuk çıkarsan o seni daha çabuk güzelleştirir. Son 1-2 sene istediğim üzere gitmedi lakin sonuçta iki sene üst üste şampiyonluk, sonra Sergen hoca ile bir şampiyonluk daha, 3 şampiyonluk yaşadım. Muhteşem Kupa’yı almamıştım Sergen hoca ile onu aldık, kupayı da kazanmamıştım Sergen hoca ile onu da aldık. Beşiktaş’ta son 2 sene benim için performans manasında âlâ geçmedi ancak ondan evvel çok hoş yıllar yaşadım. Hollanda’ya döndükten sonra şunu fark ediyorum biraz da onu özlüyorum, o baskı bir yandan da hoş oluyor. Kimi futbolcular o baskıdan besleniyor, benim için de o çok kıymetliydi. Beşiktaş benim için Türkiye’deki en büyük topluluk, burada mesela Ajax’a bakınca Ajax birinci 3 maça 2 beraberlikle girdi. Bu Türkiye’de olsa çok daha büyük bir şey olurdu. Türkiye’deki beklenti, baskı, hisler ya çok fazla ya çok az, Hollanda bu manada biraz farklı.”
“Beşiktaş’ta kalabilirdim lakin daima oynamam gerektiğini düşünüyordum”
Deneyimli futbolcu, Beşiktaş’taki son devrinde beklenen performansından uzak olması hakkında, “Sürekli oynamama, bir oynayıp iki maç oynamama, daima o ritme girememe, daima oynamaya alışık olduğum için… Her futbolcu için oynamak kıymetlidir. Oynamayınca çok memnun olmuyorsun. Bu beni biraz etkiledi. Beşiktaş’ta kalabilirdim ancak ayrılığın biraz daha yanlışsız olduğunu düşünüyordum. Daima oynamam gerektiğini düşünüyordum. Ailem, arkadaşlarım burada olduğu ve Hollanda’yı genç yaşta terk ettiğim için, dönmeyi çok istedim. Buna gereksinimim vardı. Burak ağabey de buradaydı, o da ‘gel’ deyince mecbur geldik.” diye konuştu.
“Beşiktaş’ta malzemeciden çaycıya herkesi özlüyorum.” kelamlarını kullanan Oğuzhan, “Sonuçta 10 sene oradaydım, o periyot onları ailemden fazla gördüm. Futbolcu manasında natürel Cenk, Necip, onlarla artık kardeş üzere olduğumuz için hasret var doğal lakin her gün de görüşüyoruz. Değişiklik yok.” tabirlerini kullandı.