Dursun Özbek’ten Ali Koç’a cevap: “Devamlı bir baskı uygulama aşamasında”
AJANSSPOR-HABER
Türkiye Sigorta Basketbol Muhteşem Ligi gruplarından Galatasaray Basketbol, isim ve forma sponsorluğu için Türk sporunun kıymetli destekçilerinden EKMAS GROUP ile sponsorluk muahedesi imzaladı.
İmza merasimi Galatasaray Spor Kulübü Lideri Dursun Aydın Özbek, Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur ve EKMAS GROUP İdare Şurası Lideri Özgür Ekmekçioğlu’nun iştirakiyle Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park’ta gerçekleştirildi.
Erden Timur: “Hakikaten Türk sporuna katkı veren bir group”
Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Erden Timur, “EKMAS GROUP bizi basketbol alanında takviye konusu gündeme gelince hakikaten bu mevzuyu gündemlerine almaları ve dayanakta bulunmaları çok kıymetli. Yurt içi ve yurt dışında değerli faaliyetleri olan büyük bir group. Sahiden Türk sporuna katkı veren bir group.
“Güzel bir takım kuruldu”
Basketbolda bu sene inşallah hoş bir takım kuruldu. Hocamızla ve takımımızla daha geçtiğimiz yıllarda başarılı bir dönem geçireceğiz. Bu ivmeyi de devam ettirmek istiyoruz. Dayanağını esirgemeyen EKMAS GROUP’a çok teşekkür ederiz” dedi.
Dursun Özbek: “Bunu büyük bir adım olarak görüyoruz”
İmza merasiminde konuşan Galatasaray Spor Kulübü Lideri Dursun Aydın Özbek ise, “EKMAS GROUP ile erkek basketbıol kadromuz forma ve isim sponsorluk mutabakatı için bir ortadayız. Bu gelirleri yalnızca futbol için değil amatör şubelerde de büyütmemiz gerekiyor. Bunu büyük bir adım olarak görüyoruz.
“Bu takımın ligde ve Avrupa’da başarılı olacağına inanıyoruz”
Galatasaray Basketbol son 2 dönemde Nef ile çalışmıştı. Buradan onlara da teşekkür ediyoruz. EKMAS GROUP’un Türk sporuna ne kadar yardımcı olduğunu tabir ettik. Bu sene imkanları zorlayarak düzgün bir takım kurduk. Bu takımın ligde ve Avrupa’da başarılı olacağına inanıyoruz” biçiminde konuştu.
Ali Koç’un açıklamalarına Dursun Özbek’ten yanıt
Özbek, “Sözcü televizyonunda Ali Koç’un açıklamaları enteresan bir TV programıydı. Divan lideri moderatör, sayın lider da onu cevaplayan kişi. İthamların içeriğinden çok bu kompozisyonuna dikkat etmek lazım. Yani neresinden başlayacağım konusunu hala başımda çeviriyorum.
Tam tamına bugüne kadar sayın lider tek başına çıkıp televizyonlarda görüşlerini söz ediyordu. Dün akşamki program bana şeyi hatırlattı, bizim klasik oyunumuz vardır, Hacıvat-Karagöz oyunu vardır. Burada her şey evvelden konuşulmuştur, tasarlanmıştır. Biz çocukluğumuzda bilhassa bu Hacıvat-Karagöz çok popülerdi, giderekte kayboluyor. Kaybolmamasını da düşünüyorum.
“Bitmek tükenmeyen ithamlar, bitmek tükenmek bilmeyen yakıştırmalar…”
Her şey evvelce tasarlanmıştır Hacıvat-Karagöz’de. Sen ne diyeceksin, ben ne diyeceğim replikleri vardır. Bu oyunu izleyenler Hacıvat ve Karagöz’ün ne karşılık vereceğini bilirler. Bu dün akşamki televizyon programı da misal bir halde oldu. Zira bitmek tükenmeyen ithamlar, bitmek tükenmek bilmeyen yakıştırmalar, iftiralar peşi sıra geldi. Buna alışmıştık. Lider geçmişte de bu sözleri kullanıyordu.
“Herkesi eli kanlı terör örgütü ile ilişkilendirmeye çalışan bir lider var”
Artık ben bunun bir Hacıvat-Karagöz oyunu düzeyine indiğini düşünüyorum ve buna da söyleyecek fazla bir şey olduğunu düşünmüyorum. Zira devamlı tekrar, devamlı baskı altına almaya çalışan bir lider. Hem federasyonu hem sistemi ve herkesi itham eden herkesi eli kanlı terör örgütü ile ilişkilendirmeye çalışan bir lider var.
“Çok tehlikeli bir boyuta getirilmeye çalışılıyor iş”
Aynı vakitte kendisi de Kulüpler Birliği Lideri. Şayet ithamların doğruysa sayın lider bu ithamlarının münasebetlerini de ortaya koyman lazım. Bu tabirlerle insanları itham ederek bir yere varmak mümkün değil. Onun için laflarımı seçerek kullanıyorum. Çok tehlikeli bir boyuta getirilmeye çalışılıyor iş. Bu türlü olmamasını temenni ediyorum. Bizim işimiz yeşil alanda çarpışmak, çaba etmek ve orada birbirimizi yenmeye çalışmak. Yoksa farklı işi farklı boyutlara çekerek bu ithamları sürdürerek bir yere varmamız mümkün değil.
“Ali Koç’un asıl muhatabı Türkiye Futbol Federasyonu”
Sayın Ali Koç’un dünkü basın toplantısındaki asıl muhattapı Türkiye Futbol Federasyonu. Yaptığı ithamların büyük bir kısmı TFF ile ilgili. Benzeri soruları sayın federasyon liderine ve yetkililerine de sormanız gerektiğini düşüyorum. Ve bir şeyi daha anlamakta zahmet çekiyorum. Sayın liderle çeşitli toplantılarda bir ortada oluyoruz, orada kullandığı sözlerle bilhassa federasyonla ilgili kullandığı tabirlerle dünkü basın toplantısında kullandığı tabirlerde büyük bir çelişki var.
Sevgili liderim hangisi hakikat. Kulüpler Birliği Vakfı’nda federasyon lideri ve yetkilileri hakkında söylediklerin mi yanlışsız yoksa dünkü basın toplantısında söylediklerin mi. Kulüpler birliği lideri olarak kucaklayıcı olmanız lazım. Kulüpler Birliği lideri olarak emelimizin farklı olduğunu Türk futboluna barışı ve sevgiyi getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. En önemkli vazifeniz bence bu.
“Galatasaray’ın görüşü her vakit barıştan ve sevgiden yana olmuştur”
Bazı kulüplerin FETÖ ile alakalı olduğunu söylemekle neyi anlatmaya çalışıyorsunuz. Topyekün Türkiye bir uğraşa girmişken hala bunun bağlı kulüplerin mevcut olduğunu söylemeniz yaptığınız misyonla bağdaşmıyor. Bundan sonraki toplantılarınızda bu bahse dikkat edersiniz, bu hususun Türkiye’deki barışa ve Türk futboluna hiçbir yarar getirmeyeceğini söz etmek istiyorum. Galatasaray’ın görüşü her vakit barıştan ve sevgiden yana olmuştur.
“Devamlı bir baskı uygulama aşamasında”
Futbolla ilgili açıklamalarında zati alıştık. Daha ligler başlamadan hakemleri, sistemi tesir altına almak için… Daha başlamamıştık. Birinci maç mı ikinci maç mı bu sözleri kullandı. Evet Trabzonspor maçından sonra ben de emsal sözleri kullandım lakin o günkü kurallarda bu tabirlere ihtiyaç vardı. Artık sayın lider haklı-haksız olduğu yerde daima hakemleri ön plana alıp, VAR sistemini öne alıp birtakım oyumcuların getirdiği mevzuları öne alıp devamlı bir baskı uygulama basamağında. Artık bunun terk edilmesi gerektiğini düşünüyorum. En azından cumhuriyetimizin 100. yılında bu idrak ettiğimiz futbol döneminin bütün kulüplere barış ve sevgi getirmesini diliyorum.
Galatasaray’ı öbür kulüplerden ayıran bir bahis var. Sayın Ali Koç, sayın Ahmet ışık Çebi ve Ertuğrul Doğan ile Maliye Bakanını ziyarete gittik geçtiğimiz hafta. Bu ziyarette de bahis kulüplerin mali yapısı prestiji. Husus buydu. Bu mali yapının nasıl düzeleceği, nasıl kulüplerin rahat bir mali yapıya kavuşması konusu vardı. Etraflıca tartışıldı. Şöyle bir algı var.
“Kulüplerin gerekli gereksiz bir harcama olduğu algısı var”
Bu algıyı düzeltme gereksinimini hissediyorum. Kulüplerin gerekli gereksiz bir harcama olduğu algısı var. Galatasaray Kulübü olarak buna yanıt vermek zorundayız. Galatasaray olarak bendiyorum ki, biz evet yeterli transferler yapıyoruz. Güzel transferler yapmak âlâ bonservis ve maaşla mümkün oluyor. Kulüplerin istenilen muvaffakiyetleri yakalaması için büyüyerek Avrupa’daki rakiplerle gayret etmesi için bunun gerekli olduğunu düşünüyorum. Bakanla konuştuklarımızın bir tanesi buydu.
“Yapılandırma muahedesinden çıkmak isteyen tek kulüp Galatasaray”
Diğer bahiste Galatasaray’ın bilhassa gündeme getirdiğimiz mevzu daha evvel yapılmış olan yapılandırma muahedesinin esnetilmesi konusu vardı. Bu esnekliği sağlamak için sayın bakanla da müzakere ettik lakin Galatasaray’ın tezi şu: Galatasaray, bu yapılandırma mutabakatından çıkmak istiyor. Bunu bakana anlattım, projelerimizi anlattım. Şu anda bu savda olan bu gayeyle elimizi kolumuzu bağlayan yapılandırma muahedesinden çıkma isteğinde olan tek kulüp yalnızca Galatasaray. Geçmişte bu yapılandırma muahedesinin yararlı olduğu, faizinin çok düşük olduğu konusu gündemdeydi. Bugün geldiğimiz noktada bu da kalmamıştır. Galatasaray Spor Kulübü olarak yapılandırma mutabakatından çıkmayı maksada koymuştuk. Bu gayeye de emin adımlarla gidiyoruz. Çok kısa müddette bu mutabakattan çıkacağız” formunda konuştu.
