Fenerbahçe’nin, Trendyol Muhteşem Lig’in 3. hafta erteleme maçında RAMS Başakşehir’i 4-0 yenerek alandan 3 puanla ayrıldı. Spor müellifleri ise maç hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Rakibinin görünür olmasına dahi müsaade vermediler”
Cem Dizdar yazısında maçtan şu tabirlerle bahsetti: “Sezon başından bu yana kazanarak gelen Fenerbahçe hakkında dün çıkan birtakım yazılar, “İlk sefer güçlü bir maça çıkacaklar” mealindeydi. Bunun nedeni de Başakşehir takımındaki ‘’tanınmış futbolcular’’ olmalı. O denli ya bu ülkede ‘’İyi futbol yeterli futbolcuyla oynanır’’ çeşidi maliyetli savlar hüsnükabul görür. Halbuki Başakşehir kısa mühlet evvel teknik adam değiştirmek zorunda kalmıştı değil mi?”
“Maç başladı ve Fenerbahçe çullanıp 20 dakikada maçı nihayete erdirdi. O denli ki devre 3-0 tamamlandığında Başakşehir burnunu bile çıkaramamıştı kendi sahasından!.. İkinci devre, elde ettiği skora da bağlı olarak ‘’aktif dinlenme’’ye geçti Fenerbahçe. Oyun, ‘’minimum risk’’ tertibinde akıp gitti. Rakibinin maçın neredeyse hiçbir anında değil baskın, görünür olmasına dahi müsaade vermediler. O derece rahattılar ki, tüm oyuncuları baskıdan kurtararak attıkları dördüncü golü idmanda dahi atmak güç olmalı!”
“Fenerbahçe kağıt üzerindeki sıkıntı maçı kolay kazandı”
Engin Verel dünkü müsabakayı şu sözlerle kıymetlendirdi: “Daha 5 gün evvel Başakşehir, Galatasaray’la karşılaşmış ve 2-1 kaybetmişti. Çağdaş Atan’la çıkış arayan Başakşehir’in Kadıköy’de Fenerbahçe’yi zorlayacağını düşünüyordum. Ancak stattaki atmosferi görünce doğrusu fikrim değişti. Fenerbahçe taraftarını son yıllarda bu kadar coşkulu, bu kadar inanmış ve ekibiyle duygusal bütünlük sağlamış görmemiştim. Hatırlarsanız daha evvel Fenerbahçe’nin en büyük hastalığı kendi alanında kaybettiği puanlardı.”
“Gergin ve gerilimli Fenerbahçe taraftarı, başındaki “Acaba bugün ne aykırılık olacak” tasasını gruba da yansıtıyordu. Ancak dün eğlenen ve kadroya güvenen, olumlu güç dolu bir tribün görüntüsü vardı. Fenerbahçe dün gece kâğıt üzerinde güç görünen bir maçı, yeşil çimlerin üzerinde kolay kazandı. Kazanırken de maksatlarına olan inancını alana koydu. Bence 3 puandan daha kıymetlisi de buydu.”
Fenerbahçe’den gövde gösterisi
Senad Ok ise müsabakayı değerlendirirken şunları söyledi: “Sarı-lacivertliler maça o denli bir başladı ki Başakşehir Teknik Yöneticisi Çağdaş Atan 30’da iki oyuncu birden değiştirmek zorunda kaldı.
İlk gol ise sürpriz bir isimden geldi. Daha doğrusu golün hali daha sürprizdi. Djiku’nun topu oyuna âlâ soktuğu ve ayağı düzgün olduğu biliniyordu. 5. dakikada kullanılan köşe vuruşunda dönen topa düzgün bir vuruş yapan Djiku perdeyi açtı 1-0. Golle başlangıç sonrası Fenerbahçe vitesi arttırdı.”
“20’de konuk grup baskıdan çıkmaya çalışırken top kaybı yaşadı. Sarı-lacivertliler cezayı çabucak kesti. Szymanski skoru 3-0’a getiren isimdi. 20 dakikada atılan 3 golün akabinde tempo biraz düştü. Livakovic rahat bir maç çıkarsa da savunma ardına atılan topta tehlikeyi hissetti ve önledi.
İkinci yarıda da sarı-lacivertliler oyunun tek hakimiydi. 52’de Tadic indirdi, Dzeko karşı karşıya duruma topu dışarı yolladı. 59’da Szymanski’nin savunmadaki son adam kademesi Kadıköy’de tribünleri ayağa kaldırdı, Polonyalı oyuncunun bu bölgeye kadar gelip adam kovalaması alkış aldı.”
“Szymanski bu sefer her zamanki yerindeydi. Topla yeterli yerde buluştu. Başakşehir savunması tesirli şutu iki savunmacıyla önledi. Tadic yeniden uygun kesti, Batshuayi indirdi. Szymanski skoru 80’de 4-0’a getirdi. Baştan sona rahat geçen maçta sarı-lacivertliler gövde gösterisi yaptı.”
“Fenerbahçe kazandı diye sessiz kalacak ortalık”
Gürcan Bilgiç ise maç hakkındaki yazısında şu sözleri kullandı: “İlk yarı bittiğinde maçla ilgili tüm sayılarda rakibini “sıfırda” tutmayı başarmış, tabelaya da “3-0” yazdırmıştı Fenerbahçe. İsmail Kartal “acayip işler” yapıyor. Tribünlere gelenlere maçı yaşayan, taraftara hürmet duyan, taktiğe ve gayeye sadık olan bir ekip sundu. Böylesine bir “hükmetme” öbür türlü açıklanamaz. Başakşehir’in “yürüyecek hali” olmadığını Galatasaray maçında gördük. Çağdaş Atan 30’da oyuncu değiştirerek duruma farklılık getirmeye çalıştı. Lakin ne oyunda istikrar bulabildi, ne de ekibini maçı döndürecek kıvılcımı yakaladı.”
“13’te 13, lig’de altıda altı yaptılar. Fakat; nasıl ? MHK’nın hakemleri tekrar düdüklerini, bayraklarını yahut mikrofonlarını aksi çevirmişlerdi. TFF bu idaresi ile Zorbay Küçük’ü FİFA listesine falan yazarsa, ülkemizin temsili konusunda önemli sıkıntıları da yaşarız. Djiku ve Symanski ile ilgili faul yorumları, kart kararları facia. Güya “Maçı döndüremedik, ilerdeki maçlara sorun çıkaralım” demişler birileri, birilerine… Fenerbahçe kazandı diye sessiz kalacak ortalık. Fakat bu hakem halleri ve kararları oyuncuları törpüler, alanda tutuk hale getirir. Hafta hafta hastalık ortaya çıkar. Uzmanlardır bu hususta. Biz de çok yaşadık, gördük bu türlü dönemleri.”
